Türkiye'de BMX'in Sesi! | Voice of BMX in Turkey!

BMX’İN TARİHÇESİ

1960-1970’ler

60’lı yıllardan bugüne dek hemen herkesin üzerinde büyülü bir etkisi olan BMX, çocuklara, yetişkinlere ve görsel yaratıcılıkla ilgili herkese hitap eden bir ikondur. Bu bisikletlerin insanın üzerinde bıraktığı tarifi zor görsel bir çarpıcılığı vardır. BMX’i sadece bir spor olarak tariflemek yetersizdir. Bir gençlik ateşi, bir hobi, unutulmayan çocukluk anılarının ortak sembolü, çevresinde geliştirilen unutulmayan dostluklar, bir çok insanın 30 senedir sakladığı tek oyuncağı, ölene dek etkisinden kurtulamayacağınız bir tutku... Peki BMX hakkındaki herşey nasıl başladı?
1960’ların ortalarında bisiklet üreticisi Schwinn yol bisikletine daha uzak ama Motocross (MX)’a daha benzer Sting Ray modelini üretti. Hedef kitle, o dönem Amerika’da çok popüler olan Motocross kahramanlarına benzemeye çalışan çocuklardı. Böylece Bicycle Motocross – BMX doğmuş oldu

                                                                  

                   Schwinn Sting Ray                                                                                        On Any Sunday filminden bir kare

Kayıtlara geçen ilk BMX yarışı 1969 yılında  Kaliforniya’da Santa Monica’da yapılmıştır. Sting Ray bisikletli Santa Monica çocuklarının ısrarlarına dayanamayan Motocross yarışçısı aynı zamanda da parkın işletmecisi olan Ronald Mackler,  yarış pistini çocuklara açmış ve tarihteki ilk BMX yarışını organize etmiştir. Bu nedenle BMX yarışının büyükbabası olarak anılır. 1970 yılında ise genç Motocross yarışçısı Long Beach’li Scot Breithaupt bir yarış pisti kurmuş ve sadece yarışlar organize etmekle kalmamış aynı zamanda da ilk BMX Kulübü olan Bicycle United Motocross Society (B.U.M.S.)’yi kurmuştur. 

Bir sonraki yıl, 1971 BMX’te bir dönüm noktasıdır. O yıl sinemalarda gösterime giren “On Any Sunday” isimli Motocross belgeselinin birkaç dakikalık açılışında Sting Ray BMX’leriyle uçan çocuklar ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Amerika’da belgeseli seyreden hemen her çocuk o yıllarda adı tam olarak netleşmemişse de motosiklete benzeyen bu bisikleti sürmek,  onu yarış pistinde yarıştırmak ve sokaklarda “wheelie” yapmak istiyordu!

 

 

 

 

 

 

 

1975 yılında BMX’in popüleritesi iyice artmış ve üreticiler bunun için yeni dizaynlar geliştirmeye başlamışlardı. Bu yıl aynı zamanda ilk profesyonel BMX yarışının yapıldığı ve BMX’e özel olarak 20” lik tekerlek ölçüsünün bir standart olarak konulduğu yıldır. Ayrıca yeni şirketler BMX pazarında yeni fırsatlar görmüş ve daha hafif malzemelerle, yeni kaynak teknikleriyle “dirt-track”ler için yeni BMX modelleri üretmeye başlamışlardı. BMX teknolojisindeki hızlı değişimle beraber monoshock süspansiyonlu maşalı ağır bisikletlerin yerini artık daha hafif ve daha hızlı bisikletler almaya başlamıştı.

Hızla gelişen BMX sporunun kurallarını belirleyen ilk resmi kurum 1977’de kurulan ABA (American Bicycle Association) olmuştur. 1981’de Uluslarası BMX Federasyonu kurulmuş ve ertesi yıl ilk Dünya Şampiyonası yapılmıştır.

1980’Lİ YILLAR

1980 yıllar ise BMX’in yarıştan çok “freestyle” ile anıldığı yıllar olmuştur. Başka bir deyişle sürmek artık bir yarışı kazanmak için değil, bir BMX bisiklet üzerinde yaratıcı hareketlerle gösteri yapmak içindir. Böylece hız yarışmaları kendi yolunda ilerlemeye devam ederken “freestyle” ayrı bir önem kazanmıştır. Dönemin popüler dergisi BMX Action’ın karikatüristi ve anı zamanda bir sürücü olan Bob Haro,

 

arkadaşı R.L. Osborn ile “BMX Action Trick Team”’ini kurarak ilk gösterilerini 1980 yılunda ABA tarafından organize edilen kış yarışları esnasında Arizona’da gerçekleştirdiler.

Ancak Bob Haro, fresstyle BMX’in daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayacak olan ilk büyük turunu 1981 yılında orta batı, doğu ve Kanada’nın bazı yerlerinde Bob Morales ile gerçekleştirecektir. Bu gösterilere gelen insanlar daha önce hiç görmedikleri bir spor ve görsellikle karşılaşmışlardır.

Aynı yıl Bob Haro bir Steven Spielberg filmi olan E.T.’de dublörlük yapmıştır. Bu film tıpkı 10 yıl kadar önce On Any Sunday filmi gibi BMX’i tekrar ekranlara taşımış ancak bu sefer etkisi daha da müthiş olmuş ve tüm dünyada izlenme rekorları kıran bu film sayesinde BMX global bir fenomen olmuştur!

1980 lerin başında gösterileri ve karikatürleriyle ün yapan Bob Haro 1981’de Torker ile anlaşarak kendi dizaynı olan Haro Freestyler’ı üretmiş ve sonrasında kendi şirketi olan Haro Bikes’ı kurmuştur. Artık Freestyle BMX’in bir kurucu babası ve kendine özel bir bisiklet markası vardır. Haro Bikes, Bob Morales, Eddie Fiola, Mike Dominguez, Ron Wilkerson Dennis McCoy, Mat Hoffman gibi dönemin yetenekli sporcularına sponsorluklar vermiştir. Bu sporcular ve GT, Dyno, Hutch ve Skyway gibi markalar için süren sporcular BMX fresstyle’ın ilahları olmuşlardır.

Marka ve sporcu sayısı hızla artarken BMX freestyle etkinliklerini düzenli bir organizasyon yapısına kavuştıurmanın vakti gelmişti. Bu da uzun sürmedi ve 1982’de Bob Morales ve Eddie Fiola ASPA (Amateur Skatepark Association) derneğini kurdular. Daha sonra 1984’de isim değiştirerek AFA (American Freestle Association) adını alan dernek freestyle BMX’in ilk düzenleyici yapısını oluşturmuştur.

1984 ylında Bob Osborn, BMX Action’ a kardeş bir yayın olarak Freestylin’i başlattı. Bu dergide freestlye’e ait herşeye yer veriliyordu. Bu dönemde resmi olmayan, sponsoru olmayan freestyle takımları ortaya çıkmaya başladı. San Francisco’dan Curb Dogs veya The Gork Trick Team bunlardan bazılarıdır. Bunlar genç ya da çocuk yaştaki sürücülerden oluşuyordu ve herhangibir sponsora ya da markaya bağlı olmayan amatörlerdi. Ancak bu sporcular en az profesyoneller kadar BMX’e zaman ayırıyor ve sürekli olarak yeteneklerini geliştirmeye çalışıyorlardı.

Freestylin’ 1. Sayı kapağı

 

 

 

 

 

Eski takımının ismini kullanan Ron Wilkerson 2-Hip ismi altında etkinlikler organize etmeye başladı. Bu etkinlikler sponsorsuzdu ve herhangibir markanın reklamını yapmak için değildi. Amacı sürücüleri bir araya toplamak ve hareketlerdeki başarı sınırını zorlamaktı. Birçok 2-Hip King of Vert (KOV) etkinliğinin ilki Kasım 1986’da Minnesota’da yapılmıştır.

1980’lerin sonlarına doğru, yaklaşık 20 yıllık bir yükselişin ardından BMX’in popüleritesi düşmeye başladı. Satışlar dibe vururken şirketler küçülüyor ya da kapanıyordu. 70 ve 80’lerin öncü freetyle’cıları artık yaşça büyümüşlerdi. Bu sporculardan bazıları BMX öldü bile demişlerdir. Ancak artık bildiğimiz gibi BMX ölmekten çok uzaktı. Yeni jenerasyon sürücüler geliyordu ve bunlar zamanlarının çoğunu otoparklarda, evlerinin arka bahçelerinde, sokaklarda pratik yapmakla geçiriyorlardı. Kevin Jones gibi sürücüler flatland’in bugünlere gelmesinde ciddi payı olan 1980 lerin sonunda hiç hayal bile edilemeyen yeni hareketler icad ediyordu. Aynı zaman diliminde genç sürücü Mat Hoffman sadece kendi için isim yapmakla kalmamış BMX’in çok daha geniş kitlelere ve çok daha “yükseklere” taşınmasına öncülük etmişti.

 

 

 

 

1990’LAR

 90’lara gelindiğinde BMX ciddi bir düşüşle karşı karşıyaydı. 1980’lerin son yıllarında satışlardaki düşüşler 1990 ‘lardaki çöküşün habercisiydi. BMX tarihindeki en büyük sınavı veriyordu. Endüstrinin eski ışıltılı yıllarına kavuşması için yeni bir soluk yeni bir heyecan gerekiyordu. Scot Breithaupt’un 70’li yıllarda, ve Bob Haro’nun 80’lerde BMX bayrağını taşıdığı gibi, 90’lı yılların BMX için kaderini çizen kilit isim Mat Hoffman olmuştur.

80’li yılların sonlarında Skyway ve Haro için süren Mat Hoffman bir BMX üzerinde yapılabileceklerin sınırlarını devamlı zorlamıştır. Bugünün rampa hareketlerinin çoğunun yaratıcısı olarak da bilinir. 1991 yılında 20 yaşındayken Hoffman Promotions ve Hoffman Bikes ile kendi şirketlerini kurdu. Aynı yıl, bugün hala Freestyle etkinliklerinin organizasyonlarına liderlik eden Hoffman Sports Association (HSA) yı kurmuştur. HSA yıllar içerisinde bir çok etkinliğe imza atmış, Frekin’ Bikers, Soul Bowl ve ESPN’deki tüm BMX etkinliklerini düzenlemiştir. 1996’da Mat Hoffman Atlanta Olimpiyat oyunlarının kapanışına bir etkinlik olarak getirmeyi başarmıştır.

Bu yılların bisikletlerinde belirgin farklılıklar vardır. Artık mag jantlar, iki renkli pastel renkler yoktur. Üzerinde yüzlerce sponsor logosu olan baştan ayağa dek profesyonel sürücü üniformaları da kaybolmuştur. BMX’in 1980’li yıllardaki fazlaca kurumsal yapısı, ve sürücülerin bilet satıp sponsorlarına para kazandırma amaçlı etkinlikleri, yerini 1990’larda. Ron Wilkerson, Mat Hoffman gibi sürücülerin düzenledikleri birşeyler satmak amaçlı değil, sürücülerin sınırlarını zorlamak için yapılan gösterilere bırakmıştı.

Mat Hoffman 1992 Rekoru

 

 

 

 

 

 

 

 


Haro gibi kurumsal firmaların genel giderleri oldukça fazlaydı, bu nedenle daha küçük yeni kurulmuş firmalar bu yıllarda pazara girebilmek için fırsat buldular. Hoffman Bikes, Wilkerson’s 2-Hip, Chris Moeller’in S&M Bikes ve Rick Moliterno’nun Standard Bikes bunlardan bazılarıdır. Artık genç ve yaratıcı sürücüler ne istediklerini biliyorlar ve kendi bisikletlerini dizayn edip sürüyorlardı. Aynı Bob Haro’nun 80’lerde yaptığı gibi...Böylece bu küçük ama dinamik şirketlerin imal ettiği bisikletler sokaklarda görülmeye başlandı. BMX küllerinden tekrar doğuyordu!

Hoffman’ın HSA’sı Amerikan yayını olan ESPN’le X Games’in ilk yayınını Rhode Island’da 1995’te yayınladı. 198.000 seyirci önünde 9 farklı “extreme”spor dalında atletler yarıştı ve elbette ki BMX bu sporlardan biriydi. ESPN’in ilk planı X Games’i her iki yılda bir yapmak iken ilk organizasyonun başarısı üzerine her yıl yapma kararı hemen verildi. X-Games sayesinde BMX yeni bir uluslarası kimlik kazanmış oldu. BMX tekrar işbaşındaydı! 1990’lı yıllar Dave Mirra, Dave Osato, Colin Winkleman, Simon Tabron, Kevin Jones, Jamie Bestwick, Mike Escamilla, Day Smith, Taj Mihelich, Dave Morales gibi bir çok sporcunun yıldızlaştığı yıllardır.

Freestyle bu aşamaların içerisinde geçerken kendi yolunda emin adımlarla ilerleyen ve herzaman Amerika’da belli bir kitleye hitabetmiş olan BMX hız yarışmaları da 1993 yılında Union Cycliste Internationale’e (UCI) entegre edilmiştir. Ancak olimpik bir spor dalı olması tam 15 yıl alacaktır.

2000 ve GÜNÜMÜZE DEK BMX

Tüm dünyada bisiklet yarışmalarını düzenleyen ve kurallarını koyan UCI, 1993 yılında bünyesine aldığı BMX hız yarışlarını 2003 yılında olimpik bir spor ilan ederek 2008 yılında Pekin Olimpiyatlarında BMX hız yarışlarının olmasını sağlamıştır. Erkeklerde Latvia’lı Maris Strombergs ve kadınlarda Fransa’dan Anne-Caroline Chausson ilk olimpik BMX şampiyonları olarak tarihe geçmişlerdir.

  

Anne-Caroline Chausson

Maris Strombergs

Maris Strombergs 2012 Londra olimpiyatlarında da altın madalyayı kazanarak BMX yarışları tarihine geçmiş bir sporcu olmuştur.

BMX yarışları Amerika ve Kanada’da büyük bir izleyici kitlesine sahiptir ve birçok aile için bir hafta sonu etkinliğidir. Amerika ve Kanada gibi birkaç ülke hariç hemen her Avrupa ülkesinde BMX yarış pistleri mevcuttur ve giderek yayınlaşan bir spor dalı halini almıştır.

Her ne kadar 2003’te BMX Olimpik bir spor olmuşsa da BMX yarışları asıl popüleritisini X Games’e borçludur. Şu bir gerçektir ki X Games BMX disiplinlerinin genel olarak hepsinin popüleritisini artırmıştır.
X Games’in popüleritesiyle aynı paralelde meşhur olmuş birisi varsa o da Dave Mirra’dır. Dave Mirra X Games’in 1995’te başlamasından 2008 yılına kadar bir çok kategoride madalyalar kazanmış ve bazı rekorları da halen elinde tutmaktadır. Bu yıllar arasındaki her düzenlenen X Games’de bir madalyası vardır.

2000 li yıllar aynı zamanda bisiklet teknolojisinde zirvenin yaşandığı yıllardır. 2000 lere gelindiğinde 90’ların ağır ve kalın profilli bisikletleri yerlerini daha hafif alaşımların ve yeni teknolojilerin kullanıldığı bisikletlere bırakmıştır. Bir bisikletin biraz daha hafif olabilmesi için kadrodan en küçük civata ya da pula kadar alüminyumdan titanyuma karbon fibere dek hemen her alaşım denenmektedir. Tabii 2000 li yılların başından günümüze dek sadece malzeme kalitesinde yenilikler olmamıştır. Bu yıllar mekanik yeniliklerin de ön planda olduğu yıllardır. Kadro üzerinde gyro plakasının kaynaklı olması, çıkarılabilen, kadroya vidalanabilen u brake pivotları, içi boş göbek milleri, pivotal seleler, ön çatal u brake pivotları, çok yüksek basınçlara dayanıklı dış lastikler bunlardan sadece bazıları. BMXlerdeki tüm bu yenilikler sürücü performansını da son derece iyileştirici rol oynamıştır. 80 ve 90 lı yıllarda hayal bile edilemeyecek hareketlerin 2000’li yıllarda hemen hemen tüm BMX disiplinlerinde görülmesinde bu yeniliklerin rolü büyüktür.

Günümüzün ünlü sürücüleri Tom Dugan, Aaron Ross, Chase Hawk, Garrett Reynolds, Nathan Williams, Steve Churchill, Harry Main, Alex Kennedy, Chad Kerley, Matthias Dandois, Viki Gomez, Martti Kuoppa, Yohei Uchino, Naoto Tamaru ve daha sayılamayacak kadar çok sporcu,  yetenekleri ve yaratıcılıklarıyla BMX’in sonsuz bir gelişimi olduğunu ve diğer spor dalları gibi insanlık var oldukça BMX’in de varolacağını ispatlamışlardır.  

                                                                                                                                                                   

                                                                                                                                                                   Dave Mirra

 

 

 

                               

        Chase Hawk                                                                                 Aaron Ross

                                                                                                               Viki Gomez