Türkiye'de BMX'in Sesi! | Voice of BMX in Turkey!

 Akman Atilgan 20.12.2020



Toplumlarda iz bırakan belli başlı bir takım olayların nasıl başladığına dair hikayeleri vardır. Örneğin hergün içtiğimiz çayın ülkemizde 1920'lerde nasıl yetiştirilmeye başlandığının bir hikayesi var. Veya futbol, basketbol gibi hepimizin bildiği sporların dünyada nasıl doğduklarına, ülkemize nasıl kazandırıldıklarına dair hikayeler var. BMX'in de Türkiye'ye nasıl geldiğine dair bir hikaye var. Ve bu hikaye sadece BMX'in Türkiye'deki doğuş hikayesi değil, aynı zamanda da Zoid'in  hikayesi...


Sene 1983. Almanya'dan bir göçmen aile Türkiye'ye kesin dönüş yapar. Ailenin oğullarından Murat (Başkan)'ın BMX tutkusu 1980'de hurdacıdan topladığı bisikletlerle başlamıştır ve Türkiye'ye yanında Redline Marka bir BMX'le gelmiştir. Yaz tatillerinde Florya halk plajında çalışırken, işe BMX'i ile gelip gitmektedir. 1985 yılına kadar da Türkiye'de kendisinden başka BMX kullanan kimseyle karşılaşmamıştır.



Yıl 1985. Avustralya Sydney'de göçmen bir Türk ailenin oğlu Kemal (Kut), 15 yaşında tek başına Türkiye'ye kesin dönüş yapar... Bavulunda birkaç parça kıyafet dışında tek getirdiği şey, bavula parça parça zar zor sığdırdığı bir BMX'tir. Topladığı BMX'iyle Bakırköy sokaklarında tek başına sürer bir süre. Avustralya'da öğrendiği hareketleri yaptığı zaman insanlar çevresinde toplaşır seyrederler, hatta bu yüzden kimi zaman trafik kilitlenir, polis gelir ve yolu açar. BMX'in Türkiye'de ik defa görüldüğü yıllardır...  Aynı yıl Kemal, Babası Kıbrıs Türkü annesi İngiliz olan Enver'le tanışır. Enver de BMX'le İngiltere'de tanışmış ve BMX'i ile Türkiye'ye 80'li yılların ortalarına doğru gelmiştir.




Sıcak bir yaz gecesi Murat, plajdaki işinden BMX'yle dönerken Ataköy'de Kemal ve Enver'le karşılaşır. Bu üçlünün yalnızlığı artık son bulmuştur. Kemal Kut, yıllar sonra verdiği röportajda o günleri "benim Avustralya'dan, Murat'ın Almanya'dan, Enver'in de İngiltere'den BMX kültürünü Türkiye'ye getirmesi bize güzel bir enerji vermişti, çok özel ve güzel günlerdi" diyecektir. Bu üçlü Türkiye'de BMX'i filizlendiren üçlü olacaktır. 

Kemal ve Enver'in BMX'leriyle çıktıkları "Sana" reklamı Türkiye'de BMX'i bir anda daha büyük kitlelere ulaştırır. Reklamda oynayan çocukların Ataköy 2. kısımda sürdüğünü duyan ve BMX'i olan her çocuk oraya koşar, onlarla tanışmak ister. Böylece yavaş yavaş İstanbul'lu sürücüler oluşmaya başlar. Bu sürücülerden en deneyimli olanlarından Kemal, gruba katılan her yeni çocuğa "Zoid" demektedir. "Zoid", Avustralya'da BMX camiasında acemi, çaylak, yeni başlayan anlamlarına gelen şakayla karışık küçümseyen bir deyimdir ve 12 bin km ötedeki Australya'dan Kemal'le birlikte gelerek BMX Türkçesine yerleşmiştir. Aradan geçen 35 yıldan sonra bile o günlerin sürücüleri birbirlerine Zoid diyerek takılıyorlar...Şimdi o sürücülerin kimi 40'lı yaşların ortalarında, kimileri ise artık 50'li yaşlarda, fakat o günlerin güzel enerjisini hiç unutmadılar.


♦♦♦


2016'da BMX'e olan vefa borcumuzu ödemek için kurduğumuz BMXTR'ın listesindeki hedeflerden biri de Türkiye'de üretilmiş bir BMX bisiklet yaratmaktı. İsmi elbette "ZOID" olacaktı. Ancak bunun için sadece bilgi birikimi yetmiyor, aynı zamanda üretim gücü de gerekiyordu.

80'li yıllarda yabancı bir BMX bulamayan ya da parası yetmeyen çocukların benzer ölçülere sahip ulaşabildiği en iyi Türk markası BİSAN BMX'ti. Ölçüleri dünya standartlarında olduğu için çoğu zaman BİSAN BMX kadrosuna yabancı markaların parçalarını takabildiğimiz yegane bisikletti. Hemen hemen hepimizin bir BİSAN'ı olmuş, ilk hareketimizi BİSAN üzerinde yapmış, hatta bazılarımız BİSAN'ın reklam filmlerinde bile oynamıştık. Bu üretim gücünün BİSAN olmasını istedik, çünkü BİSAN'a da bir vefa borcumuz vardı.



BİSAN yıllar içerisinde birkaç defa el değiştirmişti ve ismi son zamanlarda duyulmaz olmuştu. Ancak BMXTR olarak 2018 yılında kendileriyle temasa geçtiğimizde fabrika yeni sahipleri ile ciddi bir bisiklet üretimi planlamasının eşiğindeydi. 2018 yılında yaptığımız toplantıda BİSAN'ın Genel Müdürü Ali Orçun Bal'a ve yönetim kadrosuna BİSAN'ın 80'li yıllarını anlattık. 80'li yılların sonlarında ürettikleri BMX'in bire bir şekilde restore edilmiş bir örneğini de yanımızda götürmüştük. BİSAN BMX'i Amerikan sitesi BMX Museum'un kayıtlarına soktuğumuzu anlattık, 80'li yıllarda çekilen BİSAN reklamlarının video arşivlerini seyrettirdik. Son olarak da modern newschool ölçülerinde Türk sürücülerinin kolaylıkla ulaşabileceği BMX projemiz olan ZOİD'i sizinle üretmek istiyoruz dedik. Anlattıklarımız hepsini çok heyecanlandımıştı. Böylece 2 yıl önce BMXTR'ın bilgi birikimini ve BİSAN'ın üretim gücünü birleştirerek ZOID projesini başlattık.



Amacımız yeni başlayan sürücülere giriş seviyesinde ama "full chromoly" kadrolarıyla istendiğinde en üst seviyeye çıkartılabilen BMX'ler sunabilmek. ZOID ilk defa 2020 yılında piyasaya çıktı ve bu amacını büyük ölçüde gerçekleştirmiş bulunuyor. Her geçen gün de kendisini geliştiriyor. llk iki modelimiz ANGEL (Murat Başkan'ın lakabı) ve BADO (Bahadır Yılmazer'in lakabı).



Bir süre daha modellerimize Türkiye'de bu spora hizmet eden emekli BMX'çilerimizin lakaplarını vereceğiz. Türkiye'nin hangi ilinde olursa olsun çocuklarımıza sadece online olarak değil aynı zamanda BİSAN'ın bayilerinde bu bisikletleri görerek, dokunarak da alma imkanı vereceğiz. 2021 yılından başlamak üzere ZOID sadece bisikletleriyle değil, aynı zamanda yüzde yüz BMXTR üretimi olan elcik, ayaklık, boğaz, dişli, aksesuar ve tekstil ürünleri gibi ürünlerle de sürücülerimizin kullanımına hazır olacak. Nihai hedefimiz ise bu doğrultuda sponsorluklar vererek Türk sporcusunu Dünyaya tanıtmak ve uluslararası bir marka olmak. Herkes BMX'e ZOID olarak başlar, önemli olan içimizdeki o ZOID heyecanını korumak!